Epilepsi oluşumları, beynin elektriksel aktivitesi bünyesinde meydana gelen deformasyonlar sonucunda gerçekleşen bir durumdur. Kısa sürede oluşan beyin fonksiyon deformasyonlarına bağlı, tekrarlayıcı niteliğe sahip epileptik nöbetlerle seyreden kronikleşen bir hastalıktır. Nöbetler ise; bir takım sinir dokularının kontrol edilemeyen ve aşırılaşmış biçimde eletrokimyasal uyarılması ile gelişim gösteren, normal olmayan motor aktiviteleri ve psikolojik davranışları seyreden klinik bir tablodur. Genel itibariyle halk arasında epilepsi hastalığı, sara hastalığı olarak da bilinmektedir. Epilepsi tanısı konulan bir hastanın beyni normal aktivitelerini yerine getirebilirken nöbetler sırasında ani, aşırı ve kontrol edilemeyen bir aktivasyon göstermeye başlamaktadır. Yaşanılan bu ataklar hastalardan başkalarının fark etmediği normal olmayan hisler olabildiği gibi kasılmalar, bağırmalar ve bilinç kayıpları gibi şiddetli nöbetlere de neden olabilmektedir.
Epilepsi Etiyolojisi
Yaşanan çoğu epilepsi vakasında belirgin bir neden yoktur. Epilepsi hastalığı yaş ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin her yaş grubunda meydana gelebilen bir hastalıktır. Etyolojik faktörler bu nedenle oldukça çeşitlidir. Bunlar;
- Doğum sırasında yaşanan travmalar, kafa darbeleri,
- Meydana gelen/ oluşan bir takım tümörler,
- Santral sinir sistemi enfeksiyon oluşumları (ensefalit, menejit),
- Dejeneratif hastalık grupları,
- Metabolik deformasyonlar,
- Entoksikasyonlar,
- Akut gelişen ateş
- Genetik faktörler
- Konjenital malformasyonlar
Epilepsi Belirti ve Bulguları
Epilepsi nöbetleri üç dönemde gelişme kaydederler.
- Aura Dönemi: Meydana gelen ve bireyler tarafından ilk hissedilen semptomlardır. Eletrokimyasal uyarıların başladığı anatomik yapıya göre tat alma, koku duyma, işitme , duygulanım deformasyonları, hafıza bulanıklığı şeklinde çeşitli hisler belirir. Aura dönemi her bireyde farklı oluşum göstermektedir. Nöbet ataklarından önce genellikle aynı kişide aynı belirtiler meydana gelir. Bireyler, bu sebeple nöbet geçireceklerini hissedebilirler.
- Nöbet Dönemi: Aura döneminin devamında bilinç kayıplarıyla başlar. Vücut genelinde tonik klonik kasılmalar meydana gelir. Tonik dönemde bireylerin çeneleride kilitlenmeler meydana gelir, solunum durması gerçekleşir ve siyanoz gelişimi gözlemlenir. Çeneleri açılıp kapanabilir ve ağızlarından köpük gelebilir.
- Postiktal Dönem (nöbet sonrası dönem): Bu süreç birkaç dakika sürebildiği gibi bireyden bireye değişmekle birlikte birkaç gün de sürebilmektedir. Bilinç açıktır ancak bireylerde uyku hâli mevcuttur. Ayrıca hastalarda halsizlikler, güçsüzlükler ve kas ağrıları görülmektedir. Epilepsi belirtileri bireyden bireye farklılık gösterebilir. Aşağıdaki belirtilerin tümü her bireyde gözlemlenemeyebilir.
- Bilinç kayıpları / Zihin bulanıklığı
- Bayılmalar
- Hafif/ şiddetli titremeler, yere düşme
- Rutin dinlenmelerde/ oturmalarda uzaklara dalma
- Nefes darlığı yaşama, solunum kesilmesi
- Doku yüzeylerinde ve yüz bölgesinde morarmaların yaşanması
- Normalden fazla/ aşırı dozda tükürük salgılanması
- İdrar kaçırmaların yaşanması
- Hareket kontrollerinin sağlanamaması
- Kriz sonrasında yaşanılan şaşkınlıkların baş göstermesi
- Kriz sonrası uyku hâli gözlemlenmesi.
Epileptik nöbetlerin çok farklı yapıları mevcuttur. Yaklaşık kırk farklı hatta kırkın üzerinde nöbet çeşidi/ tipi tanımlanmıştır. Her epileptik nöbet tipinin belirtileri farklılık göstermektedir. Tanımlanan bu mevcut nöbet çeşitlerine karşın her bireyin geçirdiği/ geçireceği nöbet ait olduğu bireye özgü bazı farklılıklar gösterebilmektedir. Epileptik nöbetler, oluşum tipine göre birkaç saniye ila birkaç dakikaya arasında değişiklik gösterebilmektedir. Çok nadir durumlarda nöbet, saatler sürerebilmektedir. Uluslararası Epilepsi ile Savaş Derneği’nce (ILAE) nöbet çeşitleri yeni bilgilere göre her zaman güncellenmektedir. Çok farklılık gösteren bu epilepsi nöbetleri, genel itibariyle parsiyel, generalize ve sınıflandırılamamış epilepsi nöbetleri olarak üç grupta toplanabilmektedir.
Parsiyel Epilepsi Nöbetleri
Bu tip oluşumlu nöbetler beyin hücrelerinin bir bölümünün uyarılması ile meydana gelir. Beynin belirli bir bölümünde fokal nöral fonksiyon deformasyonu vardır. Tüm beyin bu durumdan etkilemez. Mevcut nöbetin kaynaklandığı bölüme göre vücudun belirli bir bölgesini tesir altına alır ve vücudun geri kalanı normal işlevine devam eder. Tutulum bölgesine göre bölgesel etki alanına göre da bölgesel olarak isimlendirilebilir.
Generalize Epilepsi Nöbetleri
Bu tip oluşumlu nöbetlerde beynin her iki küresinde de eş zamanlı deformasyonlar meydana gelir. Oluşan nöbet esnasında şuur kayıpları yaşanabilir. Bu tür nöbetlere maruz kalan bireyler nöbet sırasında yaşamış olduklarını hatırlayamazlar.
Sınıflandırılamayan Epilepsi Nöbetleri
Hakkında yeterli bilgi edinilememesi nedeni ile diğer kategorilere dâhil edilemeyen nöbet çeşididir. Bu oluşumlardan status epileptikus nöbeti, herhangi çeşitte bir epilepsi nöbetinin 30 dakikadan daha uzun sürmesi yahut nöbetlerin şuur düzelmesine olanak sağlamayacak kadar sık olarak gerçekleşmesi hâli olarak tanımlanmaktadır. Pediatri grubunda saatler, yetişkin bireylerde ise 1 ila 2 güne kadar sürebilmektedir. Yaşanılan bu nöbet; bireylerin yaşamsal fonksiyonlarını tehdit eden ve olabildiğince acil müdahale gerektiren bir durumdur.
Epilepsi Tanı yöntemleri
- Hastanın anemnezinin alınması sağlanır.
- Fiziki ve nörolojik muayenesi gerçekleştirilir.
- Olası bir enfeksiyon şüphesi bulunuyorsa lomber ponksiyon yapılması sağlanır.
- Epileptik nöbetlere neden olabilecek hastalıklarca laboratuvar muayeneleri gerçekleştirilir.
- Epilepsi asıl tanısı beyin elektrik sinyallerinin EEG (elektroensefalografi) çekimiyle kayıt edilmesiyle konulmaktadır. Ayrıca sintigrafi çekimi, anjiografi istemi, MR görüntülemesi ve bilgisayarlı beyin tomografisi de çekilebilir.
Epilepsi Tedavisi
Epilepsi hastalığının tedavisinde nöbetlerin durdurulmasına yönelik ilaç tedavisi uygulanır. Uygulanan ilaç tedavisi, epilepsiyi tamamen iyileştirmeye yetmez ancak meydana gelebilecek nöbetleri engelleyebilir veya nöbet sayısında azalmaların olmasını sağlayabilir. Meydana gelen epileptik nöbetlerin nedeni beyin tümörleri, damarsal anomali gibi yapısal bozukluklara bağlı olarak meydana gelmiş ise cerrahi girişim uygulanabilir.
NOT: İçerik bilgi amaçlı olup yalnızca bu bilgilere bakılarak kesinlikle teşhis ve tedavi uygulanmamalıdır.